Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat 13, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Temiz Siyaset Belgesi 14.02.2020

  Temiz Siyaset Belgesi Geçtiğimiz çarşamba günü Gelecek Partisi kurmayları, Ankara Bilkent Otel’de “Siyasi Ahlak Reformu, Temiz Siyaset Belgesi”ni kamuoyuyla paylaştılar. Türkiye açısından tarihi öneme sahip bir çalışmadan söz ediyoruz. Bu belgenin içeriğinde yer alan hususların beş yıl önce kanunlaştırılarak hayata geçirilmek istenmesinden ötürü bir başbakanın parti içi bir darbeyle devrilmesine sebebiyet vermesi de meselenin bir başka trajik boyutunu oluşturmaktadır. Şimdi o başbakan başka bir parti kurarak yoluna devam etmekte. Hedefler aynı. Daha önce kendisine “Bunları kanunlaştırırsak ilçe başkanı bulamayız” zihniyetiyle karşı koyanlar ise kendileriyle birlikte ülkeyi de kritik eşiklerin sonuna getirip dayandırdılar. Bu belgenin içeriğindeki hususların uygulanmasının da bir hayli zaman alacağı düşünüldüğünde, ülke olarak nereden baksanız yaklaşık bir on yıl kaybettiğimiz söylenebilir. Oysa hem yapısal açıdan sistemik bir devrimden, hem de toplumsal ıslah açısından değer iç...

Habitat-Ahlak ilişkisi 26.06.2020

 

Meşru siyasete saldırıları besleyen "milli güvenlik" konsepti (!)

 

Siyaseti yeniden kavramsallaştırmak ve hayırlarda yarışmak 13.01.2021

 

Kim derdi ki %34 iken öyle bugün böyle olacak! 50+1 sistemi ve 'kutuplaştırma' 29.01.2021

 

Dernekleri kriminalize eden kanun teklifi Genel Kurul’dan çekilmeli 25.12.2020

Torba yasaların tüm handikaplarını içinde barındıran “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” geçtiğimiz hafta Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Hemen ardından tüm muhalefet partileri ve ilgili sivil toplum örgütleri tarafından şiddetli eleştirilere tabi tutularak, Genel Kurul’da kabul edilmeyip geri çekilmesi talep edildi.   Gerçekten de anlaşılır gibi değil. Bir yandan 11. Kalkınma Planı’nda “STK’ların …devletin karar alma süreçlerine etkin katılımının sağlanması…” kararı alıp daha geçen ay Ankara’da STK’larla toplanıp bir strateji ve eylem planı belirliyorsunuz ama akabinde tüm STK’ları bypass eden bir süreci işletip zaten zayıflamış olan sivil toplumun damarlarını daha da budayıcı bir yasalaştırma eylemini hiçbir kesimle görüşmeden, istişare etmeden, yangından mal kaçırma operasyonuna alet ediyorsunuz.   Özellikle ilk altı madde 5253 Sayılı Dernekler Kanunu ve 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda çeşitli değişiklikler öngörme...

Kefillik 30.12.2020

Geçenlerde Yusuf Kaplan, “Kitler İmha Silahlarının…” diye başlıklandırılıp derneklerin ve sivil toplumun tırpanlanmasıyla biten yasayla ilgili eleştirel bir tvit attı. Tvitin ardından İç İşleri Bakanı kendisini aramış. Şöyle diyor sonradan attığı ikinci tvitte:   “İç İşleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu aradı. Yarım saat konuştuk. STK yasasının aslâ sivil toplumu zayıflatmayacağını, STK'ların İslâmî çalışmalarını engellemesinin sözkonusu olmayacağını, buna ilk önce kendisinin karşı duracağını söyledi.”   Anlaşılır gibi değil. İlk anda göz çarpan çarpıklık “İslami STK”lar için güvence alınmış olması!! Bu ilginç bir şuuraltı. “İslami STK’lara dokunulmasın da gerisi teferruat” der gibi. O demiyor tabii, tvitte kendisini açık eden şuuraltı söylüyor. Bir hukuk devletinde, haklar söz konusu olduğunda “eşitlik ilkesi” ve “ayrımcılık yasağı ilkesi” gereği ne zihnen, ne vicdanen, ne de hukuken böyle bir ayrıma gidilmesi beklentisi bile tüyler ürpertici değil midir? Yani bütün bir sivi...